REHA KAPSAL-MORAL VE DERSLER!

Sarı lacivertlilerin önümüzdeki hafta Galatasaray derbisi öncesi rakip Kasımpaşa… İster istemez akıllar o büyük maçta, bedenler ise sahada… Bu ortamda oyundan daha çok alınacak 3 puan daha önemliydi. Fenerbahçe ilk yarıda rakibine göre daha fazla topla oynamasına rağmen bunu pozisyon zenginliğine çeviremedi. Sarı lacivertliler ilk yarı kendi sol kanadını Saint-Maximin ile çok etkili kullandı.

Maximin solosuyla, 1 gol, 1 penaltı ile maçının kazanılmasına tek başına direkt etki etti. Dzeko yedek, herkesin beklediği En-Nesyri sahada ama ona uygun oyun oynamadı sarı lacivertliler… İlk yarıda rakip yarı alanda topu tutamadılar. Hal böyle olunca iki kenar beki fazla hücuma destek vermediği gibi kaybedilen topların geri kazanılmasına da reaksiyon veremedi, karşı prese gidemediler…

Bu da takım halinde geri koşmasına neden oldu, Fenerbahçe’nin… Bunun nedeni sarı lacivertlilerin, geniş alanda oynaması ve takım boyunun uzunluğu. İyi giden maçın son bölümünde de net pozisyonlar verdiler Kasımpaşa’ya, buna dikkat etmeliler… Orta saha üçlüsü savunma anlamında çok iyi oynadı ama hücum anlamında o kadar iyi değillerdi, sarı lacivertlilerin.

Bu maçta net görülen; En-Nesyri hazır değil. Osayi-Samuel sağlıklı olduğu zaman, o oynar çünkü onsuz hücum anlamında Mert’le sağ kanat işlemiyor. Oosterwolde iyi niyetli ama hücum anlamında çok yetersiz. Fenerbahçe yine Göztepe maçındaki gibi 2-0 bulunca vites küçülttü ve rakibine pozisyonlar verdi. Bu oyun dengesizliğine çözüm bulmaları gerek.

Skor al, sonra korumak için geriye çekil, topu rakibe bırak, bu büyük takım oyunu olmaz ve olmamalı. Fenerbahçe skoru korumak için oynamaz. Bu galibiyet, derbi öncesi Fenerbahçe’ye moral ve motivasyon olacağı gibi; bazı eksikliklerden de çıkarılacak dersler var.

GÜRCAN BİLGİÇ-DERS ZAMANI

Mourinho maçın hazırlıklarını anlatırken “son iki güne kadar dokuz kişiyle antrenman yaptık” dedi. Milli araların klasik yan etkisini iliklerine kadar hissetti Fenerbahçe. Buna karşılık en parlak bölgesi, orta sahası, Kasımpaşa tarafından da adeta “imha” edildi. Maximin ile kaleyi tutan ilk şutu, dolayısıyla ilk golü buldular. Sahada oyun gücü yok, sadece oyuncu performansı vardı Fenerbahçe adına.

Symanski ve Fred hücumu kurgulayamadıkları gibi tüm savunma dikkati de İsmail Yüksek’in omuzlarında yüktü. İşler iyi gitmezken, 2-0’ı buldular… Ve Göztepe efekti devreye girdi. Skor yeterli görüldü, top rakibe verildi. “Bıçak sırtı maç” haline geldi.

Mourinho’nun hamlesini bekledi herkes. En Nesyri bu dakikalarda en çok eleştiriyi alandı. Oyundan çıktığında şutu yoktu rakip kaleye. Ama arkası da iyi değil, fatura O’na çıkıyordu. Son iki lig maçının göz kamaştırıcı performanslarından eser yoktu. Aslında açıklanabilir durum yok bu görüntüde. Sadece yazıya başladığımız Mourinho tespitiyle nedenlenebilir..

Bu başıbozukluğun tek tesellisi, “kazanılması gereken maçta” gereğinin yapılması. Maç ritminin yitirilmesi. Milli maç yorgunlukları, aranın getirdiği rehavet, deplasmanda oynamak… Muhtemelen mazeretler bu yaklaşımlar olacak. Belirsizliklerin çok olduğu bir dönemde, cebe üç puan koymak, derbi öncesinde gülen yüzlerin olduğu bir soyunma odası demek. Takım da, hoca da ders çalışmaya devam etmeli.

EMRE BOL-NASIL SÖYLEDİN!

Fenerbahçe halen fabrika ayarlarına dönemedi. Şöyle takır takır oynayan bir takım olamadı hala! Bunun bazı nedenleri var elbette… Kasımpaşa karşısında özellikle Oosterwalde’nin olduğu kanatta büyük sıkıntılar vardı.

Oosterwalde çok kolay çalımlar yedi, arkasına ve Çağlar’la arasına atılan toplar hep tehlikeli oldu. Mourinho’nun savunmadaki bu dağınık hali artık toparlaması gerekiyor. Portekizli hoca bu kez santraforda EnNesyri’ye formayı verdi.

Dzeko’ya bunu nasıl söylediğini çok merak ediyorum! Zira her hafta atan, attıran bir golcüye, “Sen bu hafta kenarda otur” demek zor olsa gerek! En-Nesyri hala uyumsuz görünüyor. Takımın kanat oyuncuları sürekli içe kat ederek oynadığı ve merkezi zorladığı için En- Nesyri’nin en önemli özelliği olan hava hakimiyetinden faydalanamıyor. Ayrıca sanki biraz kilolu gibi…

Hal böyleyken her sezona çok iyi başlayan ancak sezonun sonunu getirmekte zorlanan Dzeko, “hala iyi durumdayken” daha çok tercih edilmeli. En- Nesyri’nin zamanı elbette gelecek. Maximin’in ön görülemez oyunu bu kez işe yaradı gibi.

Böyle ne zaman ne yapacağı belli olmayan oyuncular bazen maçın yıldızı oluverirler. Ama ben hala çok dağınık ve fazla bireysel olduğu kanaatindeyim. Becao Kasımpaşa karşısında savunmayı toparlayan isimdi.

Mourinho belki bundan sonra onu daha çok kullanabilir. Alınan 3 puana rağmen oynanan oyundan pek zevk aldığımı söyleyemem. Ama bu takımda çok daha iyisini yapabilecek ışığı görüyorum. Yakında herkes görecek!

Kaynak: FotoMaç