Trendyol Süper Lig’in 34. haftası dev bir derbiye sahne oldu. Ezeli rakipler Fenerbahçe ile Beşiktaş, Ülker Stadı’nda kozlarını paylaştı.

Sarı-lacivertliler, rakibini 2-1 yenerek haftayı kayıpsız kapattı. Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri Michy Batshuayi ve İrfan Can Kahveci kaydetti. Beşiktaş’ın tek golü ise Cenk Tosun’dan geldi.

Fenerbahçe bu sonuçla puanını 89’a çıkarırken, Beşiktaş 51 puanda kaldı.

Fotomaç Gazetesi yazarları, Fenerbahçe – Beşiktaş derbisini çarpıcı ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar…

SİNAN VARDAR – 24’TE MAÇ BİTTİ

Şampiyonluk F.Bahçe için mucizelere kalmasına rağmen, seyircisi tribünleri doldurdu. Beşiktaş taraftarı tribündeki yerini aldı. Sakatlıktan yeni çıkan Onur’un yerine sağ bekte Necip forma giydi ve elinden gelen mücadeleyi sahaya yansıttı.

Al- Musrati bu takımdaki lider isimli oyunculardan ama amatörce kırmızı kart gördü ve takımını 10 kişi bıraktı. Al-Musrati’ye verilen kırmızı kart ile birlikte Beşiktaş, Kadıköy deplasmanında oynadığı son 7 maçta 7’nci kırmızı kartını görmüş oldu.

İlk yarı boyunca oyunun hakimi net olarak F.Bahçe’ydi. Beşiktaş bir tek Muçi ile net bir pozisyon yakalarken bunu değerlendirmedi. Kaleci Mert’in çok net iki kurtarışı olmasına rağmen Batshuayi’nin pozisyonunda yapabileceği bir şey kalmadı. İkinci yarıya pozisyonla başlayan Beşiktaş’ta Muleka’nın kafa vuruşunu Livakovic çok iyi çıkardı.

Sonrasında Livakovic’ten gelen topu Necip gelişine tamamlasa da kale sahasında bulunan Szymanski golü engelledi. 69’da İrfan Can Kahveci ile ikinci golü bulan F.Bahçe karşısında iyi mücadele etmeye devam eden Beşiktaş’ta Semih’in yerine oyuna giren Cenk Tosun 82’de muhteşem bir gol attı ve farkı bire indirmeyi başardı.
Temennim inşallah Cenk için futbola dönüş golü olur bu ve eski Cenk’i sahalarda görürüz.

Beşiktaş maçlarının sabıkalı hakemi Trabzon’da Aboubakar’ın penaltısını vermeyen, Galatasaray’ın gol olmayan golün veren Volkan Bayarslan’ı unutmamak lazım. Kararlarıyla tüm maçı etkiledi.

Beşiktaş’ın daha oyunun başında 10 kişi kalması oyunun neticesini belli etti. Çağlar-Muleka pozisyonunda da bana göre kırmızı kart verilmesi gerekiyordu. İkinci yarı Beşiktaş oyunuyla ezilmedi ama Fenerbahçe’de haklı bir galibiyet aldı.

GÜRCAN BİLGİÇ – ASLINDA 10’A 10 OYNANDI

İlk saniye ile birlikte “kabus” gibi çöktü Beşiktaş’ın üstüne Fenerbahçe… Nefes aldırmadan yüklendiler, maçın düğümünü çözecek golün peşine düştüler. Sağdan – soldan geldiler.

25’te Beşiktaş’ın 10 kişi kalması, ardından Fred-Tadic, Batshuayi üçgeni ile gelen golle birlikte maçın imzası atıldı. Devre bittiğinde 70’e 30 top Fenerbahçe’deydi. İkinci yarının ilk 15’inde de tempo sürdü. Sonrasında Serdar Topraktepe’nin hamleleri geldi. Son saniyelere kadar beraberliğin peşinden ayrılmadı.

İki “yaralı” takımın, iki taraflı çaresizliği, içinde dersler barındırıyor. Livakovic’in müthiş kurtarışı dönüm noktası elbette. Mert’in ilk yarıdaki tecrübesi de başka bir yerde. Ama eksik rakibin baskısına bu kadar teslim olup, çözüm üretememek, İsmail Kartal’ın da, O çok övdüğü oyuncularının da “ayıbı”…

Mesela Krunic hamlesi… İsmail Yüksek’in sakatlığı sonrası. Üç Türk şartı için, Krunic girsin diye Becao’yu çıkarıp, Çağlar’ı da oyuna almak zorunda kaldılar. O Krunic, 10 kişi oynayan Beşiktaş karşısında, Fenerbahçe’yi de 10 kişi oynattı.

İlk hamle oyuncusunun haline bakın. Mert Hakan orada dururken üstelik. Dzeko’nun kulübede başlaması, maç öncesinin “sakızı”ydı. Golü Batshuayi atınca, “biz demedik mi?” ekibi sessizlik modunu açtı. Aslında böylesine pas oyununda Dzeko daha faydalı. Ama Batshuayi’nin attığı golü de atamazdı. Başka pozisyonların gol olmasını da sağlar mıydı? Bilemeyeceğiz.

60 dakika Fenerbahçe, son 30 dakika da Beşiktaş’ın mücadelesi, aklı için helal olsun. Derbinin inadını taşıdığı iki taraf da ve bu birlikteliğin Beşiktaş’ı istediği yere götüreceği de çok açık…

Hakem Volkan Bayarslan için ne diyelim? İyi niyetli olduğundan şüphem yok, ama iyi hakem değil. Bu derbiyle de kariyerini noktaladı muhtemelen. Yolu açık olsun…

ZEKİ UZUNDURUKAN – GÜÇ VE KALİTE FARKI!

İsmail Kartal’ın Dzeko’yu kesip, Batshuayi ile derbiye başlaması, doğru bir karardı. İlk kez yedek kaldı Fenerbahçe’nin kaptanı… Ama Fenerbahçe, Dzeko’nun kaçırdığı goller yüzünden son haftalarda sürpriz puanlar kaybetmişti.

Batshuayi ise sürekli skor katkısı veren ve daha özverili oynayan bir forvet durumunda. Batshuayi de ilk yarıda attığı golle, İsmail hocanın ne kadar doğru bir karar verdiği belgeledi.

Serdar Topraktepe de savunmanın göbeğinde liderlik yapan Necip’i sağ bek oynattı. Amaç Tadic’i durdurmaktı. Necip maçın başında gördüğü sarı karttan sonra zaten oyundan düştü. Serdar hocanın bu hamlesi bana göre gereksizdi. Çünkü Tadic yine ezber oyununu oynadı maç boyunca.

Beşiktaş, derbiye enerjisi düşük bir futbolla başladı. Ne savunma yapabildi, ne de hücum. Zaten Al-Musrati’nin gördüğü kırmızı karttan sonra zaten Fenerbahçe karşısında oyunun son bölümü hariç varlık gösteremedi.

Hakem Volkan Bayarslan, Fred-Al-Musrati mücadelesinde gördüğü pozisyona sarı kart çıkardı. VAR olmasa net kırmızıyı atlayacaktı. Hollandalı VAR hakemi Pol van Boekel devreye girdi de yanlıştan dönüldü.

Al-Musrati’ye 12 milyon Euro bonservis ücreti verdi Beşiktaş. Musrati’nin yaptığı sorumsuzluk! Daha ilk yarıda takımını 10 kişi bıraktı.

İsmail Kartal, ikinci yarıya başlarken Dzeko’yu da oyuna alarak, çift forvete dönebilirdi. Zaten rakip 10 kişi ve kalene gelemiyor. Bu arada ikinci yarıda Livakovic, Muleka’nın kafa vuruşunu muazzam çıkardı. İlk yarıda İsmail Yüksek’in sakatlanıp çıktıktan sonra Fred orta sahayı ayakta tuttu. İsmail Yüksek’e çok geçmiş olsun; Milli Takımımız için de önemli bir oyuncu. İnşallah önemli bir sakatlığı yoktur.

İkinci yarıda maçı tek kaleye çeviren Fenerbahçe, 2. golüne Batshuayi-Szymanski-İrfan Can Kahveci işbirliği ile ulaştı. İrfan Can, her zaman yaptığını yine sergiledi ve mükemmel bir ayak içi ile fileleri havalandırdı.

Maçın son bölümünde oyuna giren Cenk Tosun, nefis bir golle Beşiktaş’ı umutlandırdı. Cenk, gerçekten de haftanın golünü attı. Usta forvet, bu golle bizlere adeta ‘kalite yaşlanmaz!’ mesajını gönderdi.

Derbinin son bölümünde herkes 10 kişi kalan Beşiktaş’ın oyundan düşeceğini beklerken, Fenerbahçe oyundan düştü. İsmail Kartal; 10 kişi kalan Beşiktaş’a karşı forveti neden Batshuayi-Dzeko yapmadı anlayamadım. Çünkü Batshuayi çıktıktan sonra Beşiktaş, Fenerbahçe’nin kalesine yüklenmeye başladı. Fenerbahçe derbiyi kazanarak, şampiyonluk umutlarını kalan 4 maçına taşıdı.

EMRE BOL – UMUDUNU KORUDU

Aslında normal şartlar altında Fenerbahçe’nin kazanacağı düşünülen karşılaşma tam da düşünüldüğü gibi oldu. Maçın her anında sarı-lacivertlilerin üstünlüğü görüldü. Beşiktaş’ın erken bir dakikada eksik kalması, zaten takım olarak daha iyi olan Fenerbahçe’nin ekmeğine yağ sürdü.

Al-Musrati ismiyle transfer yapan adamın Beşiktaş’a yaptığı bir iyiliği halen göremedik. Geldiğinden bu yana Beşiktaş’a maç kazandırdığını da göremedik. Katkısı bile pek az!

Kaleci Mert, F.Bahçe’nin farklı kazanmasına engel olan isimdi. Şu net bir şekilde bilinsin; milli takımımızın 1 numaralı kalecisi bu dönemde o olacak. Yaptığı hamlelerle Beşiktaş’ın derbi kaybetmesine karşın sıkıntılı bir döneme girmesini engelledi. İşte bu performansıyla da takımını ayakta tuttu.

İsmail Kartal, göreve geldikten sonra Fenerbahçe’nin en iyi ismi kim desek herkesin şüphesiz söyleyeceği tek isim var; İrfan Can Kahveci… Dünkü derbide de klasını, kalitesini, oyun aklını sahaya yansıttı. Attığı golle de hem takım arkadaşlarının hem de taraftarların yaşadığı stresi ortadan kaldırdı. Bu sezon kariyer rekorunu yaşayan İrfan’ın oyundan çıkmaması gerektiğini herkes bu maçta bir kez daha anlamıştır.

Ayrıca; Dzeko gibi bir oyuncuyu böyle bir derbide yedek bırakmak kolay iş değil hele ki son haftalara girilirken… İsmail Kartal, belli ki kafasında bir plan yapmış ve Batshuayi’yi sahaya sürmüş ve bu plan dün tıkır tıkır işledi sahada…

İnsan ‘ah be hocam, geçen maçta neredeydin’ demeden edemiyor. Uzun lafın kısası; Fenerbahçe, aldığı 3 puanla son 4 haftaya şampiyonluk umudunu taşıdı.

CENK ATILGAN – YA KUPA YA KAPI

Bir yanda şampiyonluk yarışında yeni bir kayıp daha yaşamak istemeyen F.Bahçe, diğer yanda kendisine Ziraat Türkiye Kupası’nı hedef alan Beşiktaş.. Sivas’ta iki puanlık şok kayıp sonrası morallerin bozuk olduğu sarı-lacivertliler, bu düşüncesinden arınarak çıkmış derbiye.

Elbette arkasına binlerce taraftarının desteğini de alınca, mücadeleye İsmail Kartal’ın dediği gibi tempolu, coşkulu ve enerjili başladılar. Oyunu Beşiktaş yarı sahasına yıksa da, ilk yarım saat aradığı golü bulamadı.

Ne zaman ki Beşiktaş’ın 11 milyon Euro’luk Libyalı yıldızı (!) Al Musrati’nin yaptığı garip, gereksiz, zamansız, anlamsız faulü sonrası gelen kırmızı kart; sarı-lacivertlilerin arayıp da bulamadığı gol (!) oldu.

F.Bahçe soyunma odasına keyifli keyifle giderken, “İkinci yarıda işimiz daha kolay olur” düşüncesi hakimdi sarı-lacivertlilerde. İrfan Can Kahveci’nin farkı ikiye çıkartan golü, Kadıköy’de yeniden ‘Şampiyon’ seslerinin yükselmesini sağladı.

Ancak bu golden sonra şanssızlık mı, beceriksizlik mi bilinmez; F.Bahçelilerin “Ha şimdi, ha birazdan atarız” dediği gol, Tosun Paşa’nın ayağından sarı-lacivertlilerin fileleriyle buluşunca görüntü de tersine döndü. Beşiktaş “Hadi bir beraberlik” diye saldırırken, F.Bahçe’yi ise “Yok artık, 10 kişilik rakibe de 2-0’dan maç kaybedecek değiliz herhalde” stresi sardı. Evet, zorlu derbiyi maçın favorisi olarak gösterilen ev sahibi F.Bahçe kazandı. Beşiktaş mı, ligde 5’inci sıraya geriledi. Başkan ve yönetim demişti ya; “Hedefimiz Türkiye Kupası’nı müzemize götürmek” diye. Başka da çare kalmadı zaten. Ya Kupa, ya Kapı!..

Kaynak: FotoMaç