MUSTAFA ÇULCU – PENALTIYI VERMEDİ!

Fenerbahçe de Fred’in dönmesi ile hücum gücü temposu ve pas ritminin arttığını gördük. Fred-İsmail birlikteliği hücuma çok olumlu yansıyor. Mourinho, “Fred’i özlüyorum” derken haklıymış. Fred de golleri özlemiş. Attığı gollerle hat-trick yaparak muhteşem dönüşünü izledik. Maçın hakemi Turgut DOMAN’ı MHK bir yerlere hazırlıyor olmalı henüz maça çıkmamış pek çok hakem varken tam destekle 3 hafta da 3 maç veriyor! İlk hafta Galatasaray-Hatayspor maçında sıkıntılı, 2. hafta Kayserispor- Sivasspor maçında daha da sıkıntılı ki gözlemcisi 2 siyah-beyaz hata yazmış.

Bunun anlamı; ‘bu hakem en az 4 hafta maç bekler’ demek ama MHK raporu yok saymış, başarılı bulmuş olmalı ki bu hafta Rizespor- Fenerbahçe maçına vermiş. Tuhaf olan şu; Kayserispor- Sivasspor maçındaki hakem, gözlemci, yardımcılar, VAR /AVAR herkesin bu hafta yine maçı var! Eyyy MHK! Siz insanlarla dalga mı geçiyorsunuz? Hakemliği yönetenler önce kendileri görevlerinde atamalarında adaletli görev yapacaklar ki sahadaki hakemlerden adalet beklesinler.

4. DAKİKADA Fred’e çıkan sarı kart komedi. 7. DAKİKADA Sowe ile mücadelesinde Djiku yerde kaldı nefes almakta zorlandığı görünürken hakemin oyunu devam ettirmesi oyuncu sağlığı açısından hatalıydı. 18. DAKİKADA Rizespor ceza alanı sol köşesinde Oosterwolde’ye arkadan gelip sırtından yüklenen Olawoyin’in hareketi net penaltıydı. Rizeli oyuncunun topla oynama düşüncesi hiç yok. VAR’ın karışmayacağı bir pozisyon. Futbolun doğasında olan temaslı oyuna izin vermek, farklı açık faulleri atlamak farklı şeyler. İlk yarıda hakemin verdiği, vermediği fauller sarı kartlar çok çelişkili. Oyun kızışıyordu ki devre hakeme nefes aldırdı. 58. DAKİKADA Rizespor penaltı beklentisi içinde oldu ancak penaltılık bir durum söz konusu değildi. İkinci yarıda Fenerbahçe’nin golleri gelince oyun da rahatladı hakem de…

GÜRCAN BİLGİÇ – “MOURINHO FENERİ YAKTI!”

Zoru kolaya çeviren, İsviçre çakısı Fred’di dün akşam. Mourinho’nun Lillie etabındaki şikayetlerinde de ilk maddeydi oyuncunun yokluğu. Göztepe deplasmanında da sahaya atamadılar O’nu… Ama şarkısı var: Dönüşü muhteşem oldu. İlhan Palut hücum merkezini kendi sağ kanadı olarak planlamış. Maximen’in geriye koşuşlarındaki zaafın üstüne tercih yaptı. İstediği olamadı. Neden? Çünkü Maximen, Jayden’in yanında, koridorunda bekçilik yaptı. Taktik disipline sadık kaldı.

Mourinho maç öncesinde “seyrettiğim en iyi takım” dedi Rize için. O da tedbiri elden bırakmadan, rakibin “anahtarı” Olawoyin’un başına İsmail Yüksek’i bekçi koydu. Alanı daraltıp hızlı oyunculara alan bırakmadılar hücum kulvarında. Rize geldi, duvara çarpıp geri döndü. Bu sezon ilk kez taraftarın özlediği, Mourinho’dan beklenen oyunu da seyrettik. Önde cesurca bastılar. “Fizik olarak hazır değiliz” diyordu Portekizli. Bir hafta dinlenip geldikleri Rize de “kora kor” oynadıkları gibi, geçiş oyununa da izin vermediler.

Fred’in klası, İsmail’in çalışkanlığı, Symanski’nin temposu. Maçı ayakta tutan, skoru farka taşıyan orta saha gösterisi. Stoperleri beklerken değil, önde basarken de gördük. Örgüler tamamlanıyor. Pozisyon oyunu sudan başını çıkardı. Bundan sonraki haftalar da oyunun hızını konuşacağız. Fenerbahçe’nin penaltı beklediği iki pozisyon var. İkisinde de temas var. Hakem Turgut Doman devam ettirdi, VAR da kararını destekledi. Bu kararların “kabul edilebilir” olmasının tek şartı var; diğer takımların maçlarında da benzer yorumların gelmesi. Bakalım yine “sistem standartı” olacak mı?

EMRE BOL – “FRED REİS!”

Zor olacağı düşünülen maç Çaykur Rizespor kalecisi Gökhan Akkan’ın formsuz bir gecesinde olması dolayısıyla çok kolay geçti. Mourinho’un, “Ligin en iyi futbolunu oynuyor” dediği Rize ekibi, Fenerbahçe’nin akıllı oyunuyla mat oldu. Fred’in ne denli önemli bir futbolcu olduğunu bir kez daha gördük. Oyunu iki yönlü oynaması takımı inanılmaz rahatlatıyor. Dün gece attığı uzak şutları daha çok denese çift haneli gol rakamlarına ulaşabilir. Resmen sahada varlığıyla Fenerbahçe’nin çehresini değiştiriyor. Son 1 yılda sık sakatlıklar yaşaması en büyük dezavantajı. Bu yüzden haftalardır yedeklenmesi gerektiğini söylüyorum.

Dzeko’ya burun kıvıran azınlıkta olsa bir grup var. Gerçekten şaşırıyorum onlara… Hem toplu hem de topsuz oyunda neler yaptığına bakmak lazım. Fenerbahçe’nin 3. bölgesinin ana istasyonu oldu. Alıyor, veriyor, atıyor, attırıyor. Daha önemlisi orta sahaya kadar gelip rakip presi kırıyor. En- Nesyr’in yedek kalmasını çok tuhaf karşılayamıyorum. Önünde bu performansta bir Dzeko olduğu sürece formayı kapması zor görünüyor. Ya kabullenecek ya da gaza basacak.

Maçın hakemi Turgut Doman’ı hiç beğenmedim. Fenerbahçe lehine vermediği çok net bir penaltı var. Çıkardığı, çıkarmadığı ve çıkaramadığı sarı kartlar da cabası… Ancak maç farklı sonuçla bittiği için büyük ihtimalle pek fazla konuşulmayacak. Son olarak Çaykur Rizespor yönetimini tebrik ediyorum. Geçen sezon en rezil zemine sahipken bu yıl zemini inanılmaz güzel yapmışlar. Her kulübe örnek olmalı.

ZEKİ UZUNDURUKAN – “FRED İZLEDİĞİM EN ÖZEL FUTBOL RESSAMI…”

Mourinho, maçtan önce Çaykur Rizespor için ‘ligde gördüğüm en iyi takım’ ifadesini kullanmıştı. Gerçekten de İlhan Palut çok diri, çok koşan, pres yapan bir takım haline getirmiş Rizespor’u… İlk yarının bazı bölümlerinde Fenerbahçe, bazı bölümlerinde de Rizespor etkili oldu. Fenerbahçe, Fred farkıyla öne geçti ilk yarıda… Mourinho’nun Fred’i özlemekte ne kadar haklı olduğu görmüş olduk. Fred sadece goller atmakla kalmadı, topun olduğu her yere koştu, pres yaptı, savaştı durdu… Fenerbahçe, Fred ile sanki sahada 12 kişi ile mücadele ediyormuş gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Çünkü Fred iki kişilik futbol oynuyor. Atom Karınca gibi adeta… Üç güzel golle galibiyeti getiren isim oldu Fred! Tam bir masal kahramanı gibi… Sakatlıktan döndü, futbolu ile gözlerimizin pasını sildi, üç muazzam gol attı…

Fenerbahçe’nin dünkü maçta en güçlü tarafı Fred ve İsmail’den kurulu orta sahasıydı. Maçı izlerken taraflı tarafsız herkesin gözü Ferdi Kadıoğlu’nu aradı. Onun görev bölgesinde Oosterwolde görev yaptı. Ama Ferdi başka bir seviyeydi. Onun boşluğunu doldurmak çok zor! Çok tempolu bir maç izledik Rize’de. Mourinho yönetimindeki Fenerbahçe, geride kalan tüm maçlarda rakibin topla oynamasına fazla izin veriyor. Bu oyun anlayışında da rakibe daha fazla pozisyon veren bir Fenerbahçe izliyoruz. Ama rakibe top verirken de dinlenme moduna geçen, enerjisini 90 dakikaya yayan bir Fenerbahçe gözlemliyoruz.

İkinci yarıda sağ kanattan ceza sahasına giren Dzeko mükemmel bir gol attı. Yenilen ilk iki golde kaleci Gökhan’ın hatası var. Saint-Maximin de maç boyunca bazuka gibi şutlar attı. Rakipler için kabus gibi bir oyuncu Maximin. Durdurulması çok zor bir yıldız! Fenerbahçe’de Fred sahada olduğu sürece, tam bir Mourinho takımı izliyoruz. Çünkü Portekizli hocanın dilinden en iyi Fred anlıyor. Fred’li Fenerbahçe makine düzeni ile işleyen bir takıma dönüşüyor. Fenerbahçe, Mourinho’nun ‘ligde gördüğüm en hazır takım’ dediği Çaykur Rizespor’a tam 5 gol attı. Bir o kadar da kaçırdı. Dün Rize’de Mourinho’nun kafasında kurguladığı ‘şampiyonluğa ayarlı’ güçlü Fenerbahçe’nin ayak izlerini gördük… İlk yarı skoru alan, ikinci yarıda rakibini sahadan silen bir Fenerbahçe izledik. Fred geceyi giydiği formanın rengine boyadı!

Kaynak: FotoMaç