GÜRCAN BİLGİÇ – İRONİK MAÇ
Maçın kendisi de, içindeki enstantaneleri de enteresandı. İlk yarıda Yusuf Erdoğan kendini yere atıyor, duran toplar yavaş kullanılıyordu Adana Demirspor’da. Fenerbahçe’nin galibiyet golü geldikten sonra oyunun duruşunda kulübeden “Vakit geçiyor hocam” çıkışı vardı Arda Kardeşler’e…
Fenerbahçe ilk saniyeden itibaren baskıyı kurdu, pozisyonları buldu, direkten dönen atakları oldu, ilk gol korner atışından geldi. Duran top… İkincisinde İrfan Can taç atışını çabuk kullandı, Dzeko golü attı. Duran top. Üçüncüsünde baskıyla topu kapıp, orta sahadan boş kaleyi gördü Tadic. Direğe çarpıp ağlara gitti top. Yani, oyun setleri kuruyorsunuz, gol ayaklarını doğru yerde topla buluşturuyorsunuz ama plan dahilinde bir tanesini atabiliyorsunuz.
Krunic ve Zajc, sezon biterken en iyi performanslarını sergilediler. Orta sahanın üç temel direği (Fred, İsmail, Mert Hakan) tribündeyken, merkezi iyi tuttular, tempoyu korudular, doğru kademelere girdiler. Hikmet Hoca’nın tabancı gibi bir orta sahası var ama kanatlara uzun toplar dışında hücum aksiyonuna giremedi.
Oosterwolde bir tarafa, İrfan Can Eğribayat’ın ilk on bir çıkması, aslında PFDK kararıyla oldu. Ceza alan iki oyuncuya da forma verdi İsmail Kartal. Kendi içinde mesaj taşıyordu bu seçim. Eğribayat’ın zora soktuğu maçı, “takım” kazanmayı bildi.
Tadic en kötü 90 dakikasındaydı. Top kaybı yüksekti. Üstüne basan, topu kaptı. Ne ironik ki; attığı golde de O’ndan başkası bu vuruşu yapamazdı. Büyük futbolcu olmak böyle bir şey… Maç öncesi “Sekiz de sekiz”di hedef…. Şimdi “Yedi’de yedi” oldu. “Adil rekabetin” peşinde tavizsiz bir Fenerbahçe var. İyi ki var…
EMRE BOL – ADİL REKABET
Öyle bir sezon geçiriyoruz ki; hangi takımın me kazandığı, ne kaybettiği pek önemli değil! Fenerbahçe’nin olağanüstü kongresinde taraftarlarla konuştum. Hepsi sanki ağız birliği etmişçesine, “Çekilelim bu adaletsiz ligden” diyordu. İlk kez Fenerbahçe’yi bu gözle izledim. Eminim 25 milyon Fenerbahçe taraftarı da öyle yaptı. Şampiyonluk stresi olmadan izleyince de pek güzel oluyor! Herhangi bir maç izliyormuş gibi… Ne yazık insanları bu hale getirdiler.
Karşılaşma öncesi hem Fred hem de İsmail’in olmaması sarı- lacivertliler için büyük bir sıkıntı olarak görünüyordu. Lakin dinlenmiş ve hırslanmış Fenerbahçe rakibi Adana Demirspor’a göz açtırmadı desek yeridir. Livakoviç’in yerine İrfancan’ın oynamasına aslında sevindim.
Ama Trabzonspor maçında yaşadıkları nedeniyle oynamak istemediyse durum çok kötü. Sonuç olarak bu adam Hırvatistan milli takımının kalecisi… Eğer yaşananlarla ilgili sahaya çıkmadıysa sorun gerçekten çok büyük. İnanın ligimize yabancı oyuncu getiremeyiz. İrfancan Eğribayat bence iyi bir performans gösterdi. Yediği ve asistini yaptığı ilk golde gereksiz özgüven patlaması yaşadı. Yapma bunları kardeşim, arkanda adam yok, kale var.
Tadiç’in attığı golü izlemeye doyum olmaz. Belki de sezonun en güzel golünü attı. Ben bu gole, “Kameranın kadrajına sığmayan gol” diyorum. Zor günlerden galibiyetle çıkmak önemli. Fenerbahçe ister şampiyon olsun ister olmasın; yeter ki sahada adil rekabet olsun.
NOT: Fenerbahçe’nin 2. golü öncesi topu hızla oyuna sokan top toplayıcı kardeşimin ailesi beni bulsun.
ERMAN TOROĞLU – BU YÖNTEMİ BEĞENDİM
Türk futbolunda öyle şeyler oluyor ki, sahanın içinde daha fazla kalmamız gerekirken sahanın dışından konuşuyor ve yazıyoruz… Tabii bu bizim elimizde değil. Çünkü futbolun sahibi yok. Futbolun sahibi kim TFF… Ama ara ki bulasın. Haliyle bu rezalet ortamdan futbolcular da etkileniyorlar. Etkilenmiyorum deseler de kimseyi inandıramazlar. Şahsen ben inanmıyorum.
Kimi başkanını koruyor, biri yönetimini koruyor, biri başka bir şeyden bahsediyor… Bu sezon can güvenliğine bir şey olmadan bitse de kurtulsak. Ama bu sezon tesadüfen gökten zembille inmedi bu olaylar, bunların olacağı geçen yıldan belliydi.
Fenerbahçe, iyi başladı Adana Demirspor maçına. Golü de buldu, pozisyonları da… Hatta direkleri de dövdü. Sonra sahneye kalecisi çıktı. Hata yapmadı, futbol ukalalığı yaptı ve bu çocuk bir türlü akıllanmıyor. Aynı hatayı sürekli yapıyor. Göztepe’de de yapıyordu burada da devam ediyor. Bir gol yersen iki gol atmak mecburiyetindesin. Hele ki bu kaleci olunca işi iyice zorlaşıyor.
Kalecin iyiyse şampiyon oluyorsun, bu dünyanın her yerinde böyle. İyi bir kaleci, bir lig sezonu boyunca en az 5 tane maçı kazandırıyorsa o zaman ipi göğüsleme şansın var.
Yoksa olamazsın.
Fenerbahçe’nin dünkü maçında sahaya damga vuran iki ihtiyar vardı. Biri Dzeko, diğeri Tadic… İkisi de iyi işler yaptılar. Tadic bir de attığı golle, yaptıklarını taçlandırdı.
Türkiye’de bu tip oyuncular iş yapıyorlar. Şampiyonluğa oynuyorsan bu iş şaka götürmez.
En ufak hata da ah-vah olursun, bakın Fenerbahçe’nin kaçırdığı şampiyonluklara. Hep düşen takımlara verdikleri puanlarla kaçırdılar şampiyonlukları.
Fenerbahçe Stadı’nın zemini iyi gözüküyor, yakın çekimde de öyle.
Yalnız sarı-lacivertlilerde bu kadar sakatlık kafa karıştırıyor. Bunun için çeşitli etkenler olabilir; antrenman yaptıkları zeminler ve idman şekilleri. Bu kadar sakatlık hiç ama hiç normal değil.
Kaynak: FotoMaç